ALTINYILDIZDA İLK DERS MİLLİ İRADE VE DEMOKRASİ

   Altınyıldız İlköğretim Kurumu 2016 -2017 eğitim –öğretim yılının açılış programında ilk ders Sosyal Bilgiler Öğretmenimiz Perihan ÇITAK SAVRAN tarafından verildi.

   Baş öğretmenimiz  Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile diğer Türk büyükleri ve  15 Temmuz  2016 tarihinde ülke olarak geçirdiğimiz zor günlerde canlarını vatan için hiçe sayan şehitlerimizin manevi huzurunda öğrencilerimize anlatılan derste  Vatan ,Millet ve bayrak sevgisi anlatan öğretmenimiz Türkiye’mizi daha iyi yerlere nasıl getirebiliriz sorularının cevabını verdi.

   Altınyıldız İlköğretim Kurumunda Çağdaş ve evrensel ilkeleri benimsemiş Türk toplumu olarak, gelişmiş ve ileri ülkeler arasında yer almanın en temel koşulu, eğitimin kalitesini yükseltmek olmanın bilinciyle ve  Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlık ve mutlu geleceği için öğrencilerimizin kendi becerilerini ve ilgilerini de dikkate alarak doğru yönlendirmeye çalışıp  aklın ve bilimin ışığında Türkiye’nin geleceğini yetiştiriyoruz.

   İlk dersimizi anlatan Sosyal Bilgiler Öğretmenimiz Perihan ÇITAK SAVRAN’a teşekkür ediyor ve tüm öğrencilerimize yeni eğitim –öğretim yılında başarılar diliyoruz.

 

PERİHAN ÖĞRETMENİMİZİN KONUŞMA METNİ

 

Sayın Müdürüm, saygıdeğer öğretmen arkadaşlarım, değerli misafirlerimiz ve sevgili öğrenciler,

Şu an hepimiz, yeni bir eğitim-öğretim yılına başlamış olmanın coşkusu içindeyiz. Kavuştuğumuz okulumuz, öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımız coşkumuzu artırıyor.

Hızla gelişen ve değişen bir dünyada yaşıyoruz. Teknoloji ve iletişimin gelişmelerini olumlu değerlendirip, olumsuzluklardan uzak kalabilmek ancak iyi bir eğitimle sağlanır. Altınyıldız İlköğretim Kurumu olarak, aklın ve bilimin ışığında Türkiye’nin geleceğini yetiştiriyoruz.

Yetiştireceğimiz çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri öğrenim sınırı ne olursa olsun, ilk ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek gerektiği öğretilmelidir.

Türkiye’mizin bağımsızlık sembolü al bayrağımızı görünce, İstiklal Marşımızı duyunca gözleri hasretle yaşaran, göğüsleri gururla kabaran, yürekleri coşkuyla çarpan nesiller yetiştirmek hedefimizdir.

Bağrına saplanan oklara rağmen surlara bayrak diken Ulubatlı Hasan gibi,

Preveze’de Haçlı Donanması’nı deviren Barbaros gibi,

İzmir’in işgaline hayır deyip silahına sarılan Hasan Tahsin gibi,

Aziziye Tarabyaları’ndan sökülüp atılan Ermeni çetelerine devleşen Nene Hatun gibi,

İşgal altındaki tüm yurdu kurtaran ve yeniden tam bağımsız bir devlet kuran, Çanakkale Kahramanı, Milli Mücadele’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk gibi,

15 Temmuz’da hainlere tek başına direnen ve ardından şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir aynı kahramanlık destanının farklı zamanlarda yaşayan neferleridir.

Bundan sonra da çemberi yaracak ve ülkeyi kurtaracak olan sizlersiniz. Başarmaktan başka çaremiz yoktur. Bağımsız yaşamaktan başka seçeneğimiz yoktur.

Kurtuluş Savaşı’nda minarelerden selalar yükseliyordu, düşman uçakları kalabalığın üzerinden uçuyordu. Ama hiç kimse başını eğmedi, hiç kimse ölümden korkmadı. Kürsüye çıkan Halide Edip, o muhteşem topluluğa, “Toprağın üzerinde şerefsiz yaşamaktansa altında şerefle yatarız.” demiştir. İşte 97 yıl önce bu aziz millet, toprağın altında şerefiyle yatanlar sayesinde toprağın üzerinde şerefle yaşıyor.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi,

“Ey Türk İstikbalinin evlatları,

İşte bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifeniz; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.”

Saygılarımla 

Haberi Paylaş: